Çocuklarımızın anaokuluna başlama dönemleri, bir çok anne baba için çatışmalı geçmektedir. Aslında her ne kadar bu dönemin oldukça sakin ve hasarsız geçmesini dilesek de, çocuklarımızın hayatlarındaki bu değişikliğe tamamen tepkisiz kalmaları da bir çok duygusal probleme yol açabilir. Bu sebepten ötürü hem çocuğu hem de anne babaları etkileyecek bu değişimden doğan çatışmaların ‘ölçüsü’ bizim için daha önemlidir. Ruhsal anlamda sancılı geçebilecek bu dönemde adaptasyon sürecinin ne kadar sancılı geçeceği yüksek miktarda anne babalara ve onların tutumlarına bağlıdır.
Öncelikle çocuklarımızı anaokuluna başlamadan önceki dönemlerde, duygusal ve ruhsal anlamda onları bu sürece yavaş yavaş hazırlamalıyız. Anne babasından daha önce ayrışmamış bir çocuk için çok daha kaygılı geçebilecek bu dönem, bu çocukların kendilerini güvende hissetmesiyle daha olumlu geçebilir. Okulun ilk günlerinde eğer mümkün ise bir süre okulda bulunarak çocuklarımızın kendilerini güvende hissetmelerini sağlayabiliriz. Bu süreç çocuktan çocuğa değişiklik gösterebildiği gibi, çok uzun sürmemelidir. Aksi takdir de, çocuğumuzun okula alışma dönemine işlevsellik kazandırmak adına uyguladığımız bu yöntemi, bizim için daha zor bir hale getirebiliriz.
Okula adaptasyon sürecinde çocuğumuz ile kurduğumuz iletişim her zamankinden daha büyük anlamlar taşıyabilir. Göstereceğiniz koşulsuz sevgi ve ilgi onlara daha anlamlı gelebilir. Duygusal olarak hassas bir dönem içerisinde olan çocuğumuzu anladığımızı ve duygularını benimsediğimizi onlara hissettirmek oldukça önemlidir. Bunların yanı sıra;